Yerel Yönetimler

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Karşıyaka Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri de “Kadın Söyleşisi” oldu.

Abone Ol

KARŞIYAKA’DA 8 MART’A ÖZEL KADIN SÖYLEŞİSİ

Karşıyaka Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen etkinliklerden biri de “Kadın Söyleşisi” oldu. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda düzenlenen söyleşiye; Kadın Hakları Koruma Derneği İzmir Şubesi Genel Sekreteri Avukat N. Ece Uncu Danyıldız, Ege Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Gamze Bilir Seyhan ve Yaşam Kolaylaştırıcı Asuman Sarıgöl konuşmacı olarak katıldı. 

“GÜZEL GÜNLERİ BİRLİKTE KURACAĞIZ”

Vatandaşların da yoğun bir katılım göstererek ilgiyle takip ettiği söyleşide kadın hakları, kadının sosyal yaşamdaki yeri, evlat edinme, koruyucu ailelik ve konuya olan toplumsal farkındalık konuşuldu. Programın başlangıcında konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay, “Böyle bir günde, böyle bir kalabalıkla bir arada olduğumuz için çok mutluyum çünkü biz kadınlar birleşirsek karşımızda hiçbir şey duramaz. Son günlerde geleceğe umutla bakıyorum, burada sizlerle birlikte olmak umudumu daha da artırdı. Çünkü geleceği ancak birlikte olursak güzelleştiririz, güzel günleri birlikte yaratabiliriz” dedi. 

DÖNÜŞÜM İÇİN BERABERLİK VURGUSU

Söyleşinin ilk konuşmacısı Kadın Hakları Koruma Derneği İzmir Şubesi Genel Sekreteri Avukat N. Ece Uncu Danyıldız, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tarihsel arka planını ve çıkış noktasını anlatarak önemine değindi. 8 Mart’ın kutlama değil bir anma günü olduğunu da vurgulayan Danyıldız konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bu 8 Mart’ta deprem nedeniyle hüzün içindeyiz, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyorum. Çok zor bir süreçten geçiyoruz ama bu sürecin belki de en ağır yükleri yine kadınların omzunda. Her devletin kalkınmasını kadınlar sağlamış, toplum bize bunu böyle gösterdi. Bu bilinçle hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum.”

Evlat edinme ve koruyucu ailelik konusunu da hukuksal boyutta ele alan Danyıldız, “Evlat edinme ve koruyucu ailelik arasında belli farklar var. Eğer evlat edindiğiniz şahıs sizden önce vefat ederse mirasçısı olamıyorsunuz. Evet dava açıldıktan sonra gerekli koşulları sağlarsanız velayetini alabiliyorsunuz, soyadınızı verebiliyorsunuz ama az önceki örnek gibi kıstaslar var. Koruyucu ailelikte ise zaten velayetini alamıyorsunuz.”

Türkiye’de kadınların sahip oldukları haklar çerçevesinde insanca bir yaşam sürmesi için ortak bir mücadele yürütülmesi gerektiğini belirten Danyıldız, “Toplum olarak bazı şeyleri unutmamalı, hatırlamalı ve hatırlatmalıyız; yaşanan olayların sonuçlarını da takip etmeliyiz. Artık kolektif olarak tavır göstermeliyiz, elimizi taşın altına koymadan bir dönüşümün gerçekleşmesi mümkün değil” dedi.

“BU YOLCULUĞU BÜYÜTECEĞİZ”

‘Bir evlat edinilme hikayesi’ isimli sosyal medya hesaplarından koruyucu ailelik ve evlat edinme konularında farkındalık çalışmaları yürüten Ege Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Gamze Bilir Seyhan, paylaştığı önemli bilgiler ile söyleşiye katkı sağladı. Kendi evlat edinilme hikayesini de katılımcılar ile paylaşan Seyhan, prosedürleri ve işleyişi anlattı. Özellikle Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından koruyucu ailelik ve evlat edinme konusunda Türkiye’de bir farkındalık oluştuğunu söyledi. Seyhan koruyucu ailelik ile evlat edinme arasındaki farkları da aktardı. 

Farkındalık çalışmalarının önemine de değinen Seyhan, konuşmasında şunları kaydetti: “2023 için her ay bir konu çerçevesinde toplantılar yapabilmek hayalimdi. Koruyucu ailelik ve evlat edinme de bunlardan biri. İnsanların benim de koruyucu ailem var demesi, ben de evlat edinildim demesi aynı zamanda sosyal bir destek. Yani benim gibi insanların olması ve bunu söylemesi de bir kolektif bilinç. Ben büyürken yetişkinlerin ‘Bu o çocuk mu, bu aldığınız çocuk mu’ gibi sorularına maruz kaldım. Benim en büyük travmalarımdan biridir bu. Ben bunlar yaşanmasın diye, bir çocuğun daha yaşamına dokunabilmek için bu yolculuğa çıktım. O nedenle olabildiğince kişide bu farkındalığı oluşturmak için çalışıyorum; yeniden ayağa kalkmak, beraber olmak için birbirimize ihtiyacımız var. Ben ‘Benim gibi başka birileri de varmış’ dedikten sonra iyileşmeye başladım. Umarım bu konuda konuşmaya, farkındalık yaratmaya, bu yolculuğu büyütmeye devam edeceğiz.” 

“SEVGİ VE ŞEFKATİ KENDİMİZE GÖSTERMELİYİZ”

“Evet Kadınlar Günü’nü kutlayalım da acaba kadını, kendimizi tanıyor muyuz?” diyerek konuşmasına başlayan Yaşam Kolaylaştırıcı Asuman Sarıgöl ise katılımcılar ile diyaloglar kurarak interaktif bir program gerçekleştirdi. Sarıgöl, “Bir taraftan hüzünlüyüz ama kendi varlığımızla huzurluyuz, huzurlu olmalıyız; kendimiz için şükretmeli, mutlu olmalıyız. Başkalarına verdiğimiz, başkalarından beklediğimiz sevgi ve şefkati önce kendimize göstermeliyiz; bu farkındalığa ulaşmalıyız. Her şeyden önce insanız, bazı şeyleri bazı anlarda yapamayız çünkü insanız, bunlar bizi aciz göstermez” şeklinde konuştu. Programda Asuman Sarıgöl önderliğinde meditasyon uygulamaları da gerçekleştirildi. Programın ikinci kısmında ise konuşmacılar, katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. Programın sonunda Öznur Tugay konuşmacılara günün anısına zeytin fidanı takdim etti. Ayrıca söyleşiye katılan vatandaşlara, içinde tohum olan küçük paketler hediye edildi.