ATA Parti İzmir’den Valiliğe Resmi Başvuru
ATA Parti İzmir İl Başkanlığı, 21 Aralık tarihinde İzmir’de düzenlenmesi planlanan bir toplantı/etkinliğin milli güvenlik, kamu düzeni ve toplumsal barış açısından açık ve yakın tehlike oluşturabileceği gerekçesiyle T.C. İzmir Valiliği’ne resmi başvuruda bulundu.
Başvuruda, kamuoyuna açık kaynaklar ve basına yansıyan bilgiler doğrultusunda Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) tarafından “Kürdistan Bayrağı Günü” başlığıyla yapılması planlanan etkinlik için önleyici ve koruyucu idari tedbir alınması talep edildi.
Toplumsal Hassasiyetlere Vurgu Yapıldı
ATA Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından yapılan başvuruda; söz konusu siyasi parti hakkında Anayasa Mahkemesi nezdinde kapatma davası bulunduğu hatırlatıldı. Etkinliğin adı, sembolik içeriği ve kullanılan çağrı dilinin Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal düzenine ilişkin toplumsal hassasiyetleri tetikleyebilecek nitelikte olduğu ifade edildi.
Resül Kara: “Bu Bir Anayasal Sorumluluktur”
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATA Parti İzmir İl Başkanı Resül Kara, başvurunun herhangi bir kişi ya da kesimi hedef almadığını belirtti. Kara, bu adımın demokratik haklara karşı bir tutum olmadığını, milli güvenliğin, kamu düzeninin ve toplumsal barışın korunmasına yönelik anayasal bir sorumluluğun yerine getirilmesi olduğunu vurguladı.
Provokasyon ve Toplumsal Gerilim Uyarısı
İzmir’in stratejik konumu, nüfus yoğunluğu ve toplumsal reflekslerin hızla mobilize olabilme potansiyeline dikkat çeken Kara, etkinliğin gerçekleşmesi halinde provokatif eylemler ve toplumsal gerilim riskinin göz ardı edilemeyeceğini ifade etti.
Terörle mücadele sürecinde toplumda oluşan hassasiyetlerin ortada olduğunu belirten Kara, bu tür sembolik çağrıların karşıt gruplar arasında istenmeyen olaylara zemin hazırlayabileceğini dile getirdi.
Yasal Dayanaklar Hatırlatıldı
ATA Parti İzmir İl Başkanlığı, başvurusunda 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na atıfta bulunarak, Valilik makamının milli güvenliği ve genel asayişi tehdit eden durumlarda önleyici ve koruyucu idari tedbir alma yetkisine sahip olduğunu hatırlattı.
Başvuruda ayrıca, ilgili emniyet ve istihbarat birimlerince risk ve tehdit analizi yapılması, toplantının gerçekleşmesi halinde doğabilecek kamu güvenliği sorunlarının önlenmesi ve toplumsal barışın korunması amacıyla yasaklama kararı alınmasının kamu yararı gereği olduğu ifade edildi.




