Menemen Belediyesi’nin şirketlerinden Meta-Su’da çalışan işçilerin üyesi olduğu Türk-İş’e bağlı Belediye İş ile belediye yönetimi arasında devam eden toplu iş sözleşmesi sürecinin arabulucu süreci bugün sonlanıyor. Şimdiye kadar yapılan görüşmelerde ücret maddelerinde bir anlaşma sağlanamadı. Bu akşama kadar belediye yeni bir teklifte bulunmazsa sendika grev sürecini işletecek ve işçilerin önüne grev sandığı koyacak.
Başkan Vekili Aydın Pehlivan TİS süreci ile ilgili yazılı açıklama yayınladı. Pehlivan şunları dile getirdi; ''Göreve başladığım ilk günden bugüne kadar koşullar ne olursa olsun sizlere karşı hep açık olacağımı ifade ettim ve öyle davrandım.
Emekçilerimizin toplu iş sözleşmesi ile ilgili sendikal görüşmelerde ne aşamada olduğumuzu da sizlerle açık açık paylaşmak istiyorum.
Emekçilerimiz bizim canımız ciğerimiz. İmkanlarımız ölçüsünde onlarla ilgili her türlü çözüme açık olduğumuzu bilmenizi isterim. Sendikalar haklı olarak en iyi ücreti isterler. Emekçilerimiz de elbette. Bu konuda kendileriyle ilgili bir eleştirim olamaz. Ancak bizim tek görevimiz ve sorumluluğumuz işçilerimize en iyi ücreti vermek değil. Daha da önemlisi ben ve tüm emekçi kardeşlerimizin temel görevi belediyemizin kısıtlı kaynaklarını kıymetli vatandaşlarımız için kaliteli ve sürdürülebilir bir hizmete ulaştırmaktır. Her zaman önceliğimiz Menemen ve Menemenlilere hakları olan hizmetleri zamanında ve en iyi biçimde ulaştırmak.
Böyle zamanlarda ne olursa olsun önemli olan sürece zarar verebilecek, amacını aşan çözümü güçleştiren yorum ve davranışlardan uzak durmak olmalıdır. Birlikte mesai yaptığımız genç ve heyecanlı kardeşlerimiz var. Siyasi görüşlerinin farklı olmasının benim nazarımda hiçbir önemi yok. Önemli olan birlikte kentimiz için ne yapıyor olduğumuzdur. Vatandaşımızın karşısına çıktığımızda emeğimiz bizi ayakta tutabiliyor mu? Zaman zaman genç arkadaşlarımızı siyaseten körükleyen, onlar üzerinden çözümü güçleştirmeye çalışanlar da olabilir. Bu da normaldir ve her zaman mümkündür. Mesele iş işten geçtikten sonra bu durumun farkına varmış olmaları olur. Çünkü bu durumda kaybeden genelde kullanıldığını sonradan fark edenler olur. Ekmeğini kaybettiğinde kendisini kışkırtan, körükleyenleri asla yanlarında göremezler. Bu hayatın gerçeği.
Biz geldiğimizde ‘Hiçbir emekçi kardeşimizin ekmeği ile oynamayacağız’ diye söz verdik. Bunu da yapmış olmaktan fazlasıyla memnunum. Belki yükümüz ağırlaştı. Belki imkanlarımızı paylaştırırken biraz beklentilerin altında kaldık. Kalıyoruz. Bu konuda hep çözümden yana olduk, olacağız. Ancak her şey imkanlarımızla doğru orantılı olmak durumunda. Aksi takdirde ne emekçilerimiz ne de bizler yarın bu kente ve bu kentin iyi insanlarına hesap veremeyiz.
Umuyor ve diliyorum ki en kısa zamanda hepimizin iyi niyeti ve gayretiyle en iyi çözüme ulaşacağız.
