AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, TBMM Genel Kurulu’nda Göç İdaresi Başkanlığı ve AFAD bütçelerinin görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada hem merkezi yönetimin çalışmalarını anlattı hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sert eleştiriler yöneltti.
Konuşmasına Gazi Meclis’i ve milleti selamlayarak başlayan Çankırı, kısa süre önce hayatını kaybeden Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay için başsağlığı dileklerini iletti. Durbay’a Allah’tan rahmet dileyen Çankırı, ailesine ve sevenlerine sabır temennisinde bulundu.
Göç ve afet yönetiminin devlet açısından kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Çankırı, Göç İdaresi Başkanlığı’nın sınır güvenliğinden geri dönüş politikalarına kadar süreci tek merkezden yöneten güçlü bir yapı olduğunu söyledi. AFAD’ın ise afet anında devlet refleksinin sahadaki karşılığı olduğunu belirten Çankırı, kurumun 2025’in ilk on ayında 6 bin 792 olaya müdahale ettiğini, yalnızca Türkiye’de değil 83 ülkede de umut haline geldiğini ifade etti. Bu başarının, millet ve devlet birlikteliğinin bir sonucu olduğunu dile getirdi.

Konuşmasının devamında yerel yönetimlere yönelik eleştirilerde bulunan Çankırı, özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni hedef aldı. Devlet görevini yerine getirirken bazı belediyelerin sorumluluktan kaçtığını savunan Çankırı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yükü sürekli devlete bırakmaya çalıştığını ileri sürdü. Geçtiğimiz hafta görev ve sorumlulukları hatırlatmak amacıyla kanun maddeleri içeren bir çerçeve gönderdiğini söyleyen Çankırı, buna rağmen belediye yönetiminin konuları çarpıttığını ifade etti.
İller Bankası aracılığıyla sağlanan 5,5 milyar liralık krediyle hayata geçirilen bir projenin temel atma töreninde “kredi verilmiyor” şeklinde açıklamalar yapılmasını eleştiren Çankırı, bu söylemin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Büyükşehir yönetiminin sürekli mağduriyet algısı oluşturduğunu savunan Çankırı, “Böyle sızlanarak büyükşehir yönetilmez” dedi.
İzmir’in halen güncel bir afet master planına sahip olmadığını dile getiren Çankırı, yerel yönetimlerin bu konuda yeterli hassasiyet göstermediğini söyledi. 30 Ekim depremini hatırlatan Çankırı, deprem sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “gelin bu şehri birlikte ayağa kaldıralım” çağrısı yaptığını, ancak bu çağrının büyük ölçüde karşılıksız kaldığını savundu. Kooperatif ve halk konut projeleriyle binlerce insanın mağdur edildiğini öne süren Çankırı, yarım kalan 12 kooperatifin tamamlanabilmesi için Dünya Bankası kredisinin yine hükümet tarafından sağlandığını, iki yıl içinde 5 bin 61 konutun hak sahiplerine teslim edildiğini kaydetti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ana hizmet binasının deprem sonrası yıkıldığını ve birimlerin kentin farklı noktalarına dağıldığını hatırlatan Çankırı, bunun yönetim kapasitesinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Kendi hizmet binasını bile toparlayamayan bir belediyeden 4,5 milyonluk İzmir’i depreme hazırlamasının beklenemeyeceğini ifade etti.
Konuşmasının sonunda İzmir’e yapılan kamu yatırımlarına da değinen Çankırı, son 6 yılda kente 231 milyar 876 milyon lira, son 23 yılda ise toplam 1 trilyon 275 milyar lira kamu yatırımı yapıldığını belirtti. AK Parti olarak İzmir’e hizmet etmeye devam edeceklerini vurgulayan Çankırı, sorumluluktan kaçanların hesabının sandıkta millet tarafından sorulacağını söyledi.




