Açıklamasına Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay için taziye mesajı ile başlayan Dervişoğlu, Türkiye’nin yaklaşık bir yıldır “ulus kimliğini ve üniter yapıyı hedef alan bir kalkışmayla karşı karşıya olduğunu” savundu.
Dervişoğlu, söz konusu sürecin uluslararası planların bir uzantısı olduğunu ileri sürerek, “Bu plan, Büyük Ortadoğu Projesi’nin sınırları yeniden çizme arzusunun ürünüdür. İç siyasette ise ömür boyu iktidar hedefiyle sahneye konulmuştur” dedi.
“Lozan’dan Vatandaşlık Tanımına Kadar Her Şey Tartışmaya Açıldı”
Son bir yılda yaşanan gelişmelerin, daha önce yaptıkları uyarıları doğruladığını söyleyen Dervişoğlu, Cumhuriyetin temel değerlerinin sistemli biçimde tartışmaya açıldığını ifade etti. Lozan Antlaşması’nın hedef alınmasından, Anayasa’daki eşit vatandaşlık ve vatandaşlık tanımına kadar birçok başlıkta “tehlikeli bir zemine girildiğini” dile getirdi.
Dervişoğlu, “Eşit vatandaşlıktan söz eden bir anayasal düzen varken, ‘ortaklık’ söylemleriyle milletin birliği zedelenmektedir. Bu söylemlere iktidar cephesinden ciddi bir itiraz dahi gelmemiştir” ifadelerini kullandı.
“Terör Örgütü Silah Bırakmadı, Daha da Güçlendi”
Terör örgütünün kendini feshettiği yönündeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığını savunan Dervişoğlu, özellikle Suriye’nin kuzeyinde YPG/PYD yapılanmasının güçlendiğine dikkat çekti. “Silah bıraktılar denildi, oysa örgüt daha fazla donatıldı ve bugün devlet talep eder hale geldi” diyen Dervişoğlu, kamuoyunun bilinçli şekilde yanıltıldığını ileri sürdü.
“TBMM, Teröristin Ayağına Götürüldü”
İktidarın süreci Meclis zeminine taşımasını da sert sözlerle eleştiren Dervişoğlu, kurulan komisyonu “gayrimeşru” olarak niteledi. “Bebek katilini Meclis’e getiremediler ama Meclis’i onun ayağına götürdüler” diyen Dervişoğlu, dünyada hiçbir demokratik parlamentonun böyle bir sürece alet edilmediğini söyledi.
İYİ Parti’nin söz konusu komisyonda yer almadığını hatırlatan Dervişoğlu, “Bu yapının neye hizmet ettiğini ilk günden gördük ve bu nedenle meşruiyet kazandırmadık” dedi.
“Bu Süreç Türkiye’yi Türksüzleştirme Girişimidir”
Açıklamasında sert ifadeler kullanan Dervişoğlu, yürütülen süreci “zehirli” olarak nitelendirdi. Sürecin, Türkiye’yi etnik ve mezhepsel temelde ayrıştırmayı hedeflediğini öne süren Dervişoğlu, “Silahla elde edemediklerini, barış söylemiyle almaya çalışıyorlar. Pazarlığın konusu bizzat Türkiye’dir” dedi.
İkinci aşamaya geçildiğini savunduğu süreçte, terör örgütü yöneticilerinin affı ve anayasal değişikliklerin gündeme geleceğini iddia eden Dervişoğlu, bu iddiaların DEM Parti raporlarında açıkça yer aldığını ifade etti.
“Bu İmzalara Millet Hesap Soracaktır”
Dervişoğlu, iktidara ve sürece destek verenlere hitaben, “Neyin altına imza attığınızı biliyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Terör suçlarının affı, yerel yönetimlere özerklik, federatif yapı, vatandaşlık tanımının değiştirilmesi ve Anayasa’dan “Türklük” kavramının çıkarılması gibi iddiaları sıralayan Dervişoğlu, bunların kabul edilemez olduğunu söyledi.
“Son Sözü Yine Büyük Türk Milleti Söyleyecek”
Açıklamasının sonunda Türk milletine seslenen Dervişoğlu, Cumhuriyetin ve üniter devlet yapısının korunmasının öncelikli mesele olduğunu vurguladı. “İhanetin zaman aşımı yoktur” diyen Dervişoğlu, geçmişte devletin etnik oyunlarla zayıflatıldığını, bugün aynı hatanın tekrarlanmaması gerektiğini ifade etti.
Dervişoğlu, “Bu topraklarda dün olduğu gibi bugün de son sözü Büyük Türk Milleti söyleyecektir” diyerek açıklamasını tamamladı.