Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi tarafından, Buca Belediyesi'ne Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden Burçin Sarı’nın ve Manisa Büyükşehir Belediyesi’nden Zeynep Çetinkaya’nın belediye başkan yardımcısı olarak atanmasına tepki gösterek Balyemez, belediyede yaşanan süreci “siyasi bir dayatma” olarak nitelendirerek, kararların Buca’nın iradesini yok saydığını ifade etti.
“Buca Belediyesi’ne Genel Merkezden Kayyum Atanmış Durumda”
Buca Belediyesi’nde yaşanan gelişmeler nedeniyle gün boyu çok sayıda vatandaşın kendisine ulaştığını belirten Veli Balyemez, kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Balyemez, belediyenin fiilen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi tarafından yönetildiğini savunarak, bu durumu “kayyum uygulaması” olarak değerlendirdi.
“Buca, Parti İçi Savaşların Merkezi Haline Getirildi”
Açıklamasında CHP içindeki son gelişmelere de değinen Balyemez, Deniz Yücel’in parti yönetimine alınmamasının ardından belediyedeki uzantıların da tasfiye edildiğini öne sürdü. Buca Belediyesi’nin, parti içi çekişmelerin ve kişisel hesaplaşmaların yürütüldüğü bir alana dönüştürüldüğünü dile getirdi.
“Bu Dayatma Buca İradesine Yapılmış Bir Darbedir”
Belediye yönetiminde alınan kararların Buca halkının iradesini yansıtmadığını ifade eden Balyemez, belediye başkanlığı sürecinin de bu dayatmalarla şekillendiğini belirtti. Yapay yöntemlerle belirlenen adayların Buca’yı tanımadığını savunan Balyemez, bunun demokratik bir süreç olmadığını söyledi.
“Buca’da Bu İşi Yapabilecek Onlarca Yetkin İnsan Var”
Buca Belediyesi bünyesinde kenti ve belediyeciliği iyi bilen, görevini layıkıyla yapabilecek çok sayıda memur bulunduğunu vurgulayan Balyemez, dışarıdan dayatılan isimlerle Buca’nın yönetilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Bu durumun belediye yönetiminde ciddi bir zafiyet yarattığını ifade etti.
“Belediye Başkanı Bu Süreç Karşısında Aciz Kalmıştır”
Mevcut Belediye Başkanı Görkem Duman’ın yaşanan gelişmeler karşısında etkisiz kaldığını savunan Balyemez, sürecin başkanlık makamını işlevsiz hale getirdiğini iddia etti. Balyemez, bu durumun siyasi sorumluluğunun kamuoyu tarafından değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.




