Basit usulde vergilendirilen bazı esnafın 1 Ocak 2026 itibarıyla gerçek usule geçirilmesini öngören düzenleme ve bu kapsamda defter tutma yetkisinin meslek odaları ile birliklere verilmesi, mali müşavirlerin tepkisini çekti. İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İZSMMMO), söz konusu düzenlemenin hem meslek yetkilerine hem de vergi sisteminin işleyişine zarar vereceğini savundu.

Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğle birlikte, büyükşehirlerde nüfusu 30 bini aşan ilçelerde faaliyet gösteren bazı esnafın gerçek usulde vergilendirilmesi kararlaştırıldı. Ancak yeni düzenleme, bu mükelleflerin Defter-Beyan Sistemi kapsamındaki işlemlerinin, bağlı oldukları meslek odaları ve birlikler tarafından da yürütülebilmesine imkân tanıyor.

İzmir Defterdarlığı Önünde Basın Açıklaması

Söz konusu düzenlemeye karşı İzmir Defterdarlığı önünde basın açıklaması yapan İZSMMMO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kuzu, meslek mensuplarının yetkilerinin hukuka aykırı biçimde devredildiğini öne sürdü.

Yeni Düzenleme Yolda: Belediyeler Daha Sıkı Denetlenecek
Yeni Düzenleme Yolda: Belediyeler Daha Sıkı Denetlenecek
İçeriği Görüntüle

Kuzu, “Meslek yetkilerimizin kanunlara aykırı şekilde başka kurumlara devredilmesine ve mali müşavirlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına karşı görüş ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak için buradayız” dedi.
7049267191765875315

“Olumlu Bir Adım Geriye Çekildi”

Mali müşavirler, basit usulden gerçek usule geçişin vergi sistemi açısından gerekli ve uzun süredir savundukları bir düzenleme olduğunu vurguladı. Ancak 13 Aralık 2025’te yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile defter tutma ve beyanname gönderme yetkisinin meslek odalarına verilmesinin, bu süreci geriye götürdüğü ifade edildi.

Açıklamada, “Belge düzeni, defter tutma ve beyan sistemi bir bütündür. Bu alanlar mali müşavirliğin uzmanlık alanıdır. Hiçbir hukuki ve teknik gerekçeye dayanmayan bu yetkilendirme, sistemde ciddi belirsizlikler yaratmaktadır” değerlendirmesine yer verildi.

“Vergide Eşitlik ve Adalet Zedeleniyor”

İZSMMMO, söz konusu uygulamanın vergide eşitlik ve adalet ilkesine aykırı olduğunu savunarak, bazı mükelleflere ayrıcalık tanındığını ileri sürdü. Bu durumun kayıtdışılığı artıracağı, vergiye gönüllü uyumu azaltacağı ve kamu gelirlerinde düşüşe yol açacağı ifade edildi.

Açıklamada, muhasebe ve denetim mesleğinin zayıflatılmasının; eğitim, sağlık, sosyal destekler ve ücret artışları gibi kamu hizmetlerinin finansmanını da olumsuz etkileyeceği vurgulandı.

“Sorumluluk Kimde Olacak?” Sorusu

Mali müşavirler, düzenlemenin uygulanmasına ilişkin birçok sorunun yanıtsız kaldığını belirterek şu soruları gündeme taşıdı:

  • Yanlış muhasebe kayıtlarından ve gerçeğe aykırı beyannamelerden oda yöneticileri sorumlu tutulacak mı?

  • Sahte belge düzenlenmesi gibi durumlarda bu odalara yaptırım uygulanacak mı?

  • Binlerce mükellefin muhasebesi hangi teknik altyapı ve uzmanlıkla yürütülecek?

  • Muhasebe ücreti toplanması halinde bu odalar için iktisadi işletme oluşacak mı ve kurumlar vergisi mükellefiyeti doğacak mı?

“Bu Düzenlemede Kamu Yararı Yok”

2026 bütçesinin Meclis’te görüşüldüğü bir dönemde yayımlanan tebliğin “kamu yararından uzak” olduğu savunulan açıklamada, düzenlemenin geri çekilmesi çağrısı yapıldı.

İZSMMMO, TÜRMOB ve ülke genelindeki yaklaşık 135 bin mali müşaviri temsilen, düzenlemenin yürürlükten kaldırılmaması halinde hukuki mücadele başlatılacağını duyurdu. Açıklamada, meslek düzenini bozacak uygulamalara destek verenler hakkında da gerekli adımların atılacağı ifade edildi.