Ege;  gıda, biyoteknoloji, tekstil ve ilaç alanlarında zirvede yer aldı Ege; gıda, biyoteknoloji, tekstil ve ilaç alanlarında zirvede yer aldı

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesinde pilot üniversitelerden biri olan Ege Üniversitesinde bilim insanları, çevre dostu projelere imza atmaya devam ediyor. Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Çay’ın yaptığı, “Karbondioksit Yakalama İçin Plazma İle Modifiye Edilmiş Yün Esaslı Aktif Karbon Lifler” başlıklı proje, TÜBİTAK 1001 programı kapsamında desteklenmeye uygun görüldü. Proje ile hem küresel ısınma ile mücadeleye hem de Türkiye’deki katma değeri yüksek teknik tekstil ürünlerine yönelik Ar-Ge kapasitesine katkı sağlanması amaçlanıyor. Ege Üniversitesinin iklim dostu uygulamalarıyla örnek teşkil ettiğini dile getiren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Dünyamız büyük bir iklim ve gıda krizinin eşiğinde. Üniversitelere bu konuda önemli sorumluluklar düşüyor. Biz de hem bu bilinçle hem de Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesi kapsamında pilot üniversite olmanın sorumluluğuyla bu alanda projeler üretiyoruz. Tekstil Mühendisliği bölümü öğretim üyemiz Prof. Dr. Ahmet Çay’ın yürüttüğü proje ile karbondioksit emisyonuna yönelik önemli bir çalışma hayata geçiriliyor. Hocamızı ve ekibini tebrik ediyorum” diye konuştu. Projenin amacından bahseden Prof. Dr. Ahmet Çay, “Günümüzde etkisi gittikçe artan küresel ısınma problemini de göz önüne aldığımızda bu projemiz ile karbondioksit yakalama ve depolama (CCS) uygulamalarında kullanılabilecek tekstil esaslı adsorban malzemelerin geliştirilmesini ve modifikasyonlarla performansının iyileştirilmesini hedefliyoruz. Sera gazlarının atmosfere salımının sürekli artması sonucunda çevre ve insan yaşamı için endişe verici bir tehdit haline gelen küresel ısınma ortaya çıktı. Enerji üretimi ve endüstriyel üretim içeren insan faaliyetleri, giderek daha fazla emisyon salımına neden oluyor. Küresel ısınma artışının 2030 ile 2050 arasında 1,5 santigrat dereceye ulaşması bekleniyor. Bu ısınmanın önlenmesi için başlıca tedbirler ise yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, enerji verimliliği uygulamaları, karbondioksit yakalama ve depolama (CCS) uygulamaları olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

Karbon liflere alternatif yün lifler kullanılacak
Sera gazları içerisinde en büyük payın karbondioksite ait olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çay, “Sera gazı azaltma uygulamaları ve bilimsel çalışmalar çoğunlukla karbondioksit üzerine yoğunlaşıyor. Proje çalışmamızın konusu da çeşitli faaliyetler sonucu ortaya çıkan karbondioksitin atmosfere gönderilmeden adsorpsiyon ile yakalanması. Tekstil malzemelerinden üretilen aktif karbon lifler, bu uygulama için ön plana çıkıyor. Yapılan çalışmalar, karbondioksit adsorpsiyonunun, adsorban yapısındaki mikro-gözenekler ve yüzeydeki azotlu grupların sinerjetik etkisine dayandığını gösteriyor. Bu kapsamda, yün liflerinin kullanımı avantaj sağlayacak. Yün liflerinden elde edilen aktif karbon liflerin performansının plazma teknolojisi ile daha da geliştirilmesini hedefliyoruz. Dünyada karbon lif üretiminin büyük bir kısmını
fosil kaynaklı öncül malzemeler oluşturuyor. Bunların yüksek maliyet ve yüksek karbon ayak izi dezavantajı bulunmakta. Dolayısıyla, karbon liflerinin yüksek üretim maliyetlerinin, çevresel etkilerinin ve fosil kaynaklara bağımlılığının azaltılması için, yenilenebilir kaynaklardan elde edilen alternatif öncül malzemelerin araştırılması akademik ve endüstriyel yönden oldukça dikkat çekici bir konu. Projede yün liflerinin kullanılacak olması, aktif karbon lif üretiminde sürdürülebilir bir alternatifin de ortaya konması açısından önemli” diye konuştu. Prof. Dr. Ahmet Çay’ın yürütücülüğünü yaptığı proje ekibinde EÜ Tekstil Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. E. Perrin Akçakoca Kumbasar ve Doç. Dr. Ebru Bozacı, Kimya Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Jale Yanık ve Doç. Dr. Gözde Duman Taç yer alıyor.

+++Egeli bilim insanları çevre dostu projeler üretmeye devam ediyor (2)

Editör: Esra ÜNSAL Ünsal