Allah Allah İllaallah Erler çıktı meydane Biri birinden merdane Biri Ak Biri Kara Mevla’m her birine kuvvet vere”

Bugün sizi yöresel bir festival olan deve güreşlerine götüreceğim.

Deve güreşlerinin başlangıç tarihi bilinmemekle birlikte ülkemizde geleneksel olarak sürdürülen bu güreşlerin ilk defa bundan iki yüzyıl kadar önce Aydın ilimizin İncirliova ilçesine bağlı Hıdırbeyli köyünde yapıldığı söylenmektedir.Bir zamanlar kervancılar ve obalar arasında hoşça vakit geçirmek amacıyla başlayan güreşler, bugün Ege kültürünün önemli bir parçası olmuştur.

Her yıl kış aylarında Balıkesir’den İzmir’e, Çanakkale’den Antalya’ya bir çok ilimizde deve güreşi festivalleri yapılmakta. Ve bu renkli etkinlik, izleyenlere benzersiz bir kültür deneyimi yaşatmaktadır.

Güreştirilmek üzere özel yetiştirilen erkek develere 'tülü' denir. Güreş develeri aylar önceden özel bir biçimde itinayla yetiştirilir ve güreşe hazırlanır.

Güreş tertip komitesi güreşlerden önce deve sahiplerini ziyaret ederek güreşe davet ederler.Güreşe hazırlanan develere “havut” adı verilen hatap, havan, boncuk süslemeler gibi çeşitli aksesuarlardan oluşan semer konur ve deve güreşirken sırtında bu havut olur.

Güreşler tülülerin kızmaya başladığı kış aylarında yani Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında yapılır.Güreş develerinin ismi Havut denilen semerin arkasına konulan süslü bir beze yazılır. Bu beze Peş denir. Bu yazıların altına Maşallah yazılır.

Güreşlerden bir gün önce güreşlere katılmak için develer geleneksel biçimiyle süslenir.Ve güreş günü kamyonlara yüklenerek güreş arenasına getirilir.

Sabahın erken saatlerinde halkta akın akın güreş alanına gelmeye başlar.Saat 9.00-10.00 civarında güreşlerin yapıldığı her yer deve güreşi meraklılarıyla dolmuş olur.. Ayrıca saha dışında seyyar satıcılar da yerlerini alırlar.Bu arada yörenin davul ve zurnacıları oradadır.Ve gün boyu müzik devam eder,zeybekler yöresel giysileri ile oynarlar..

Mikrofonda develerin isimlerini anons eden Cazgır’ın sesi duyulur. Cazgır, develer için methiyeler söyler onları güreşe çağırır. Güreş süresi genellikle on dakikadır. Rakibini bağırtan, kaçırtan, yıkan ve havutunu toprağa değdiren deve galip sayılır.Bütün bunlar bir sıra içinde, geleneksel biçimde yapılır. Güreşler sona erdiğinde  galip gelen deveciler ile deve bakıcıları (Sarvanlar) sevinçli şekilde, deve güreşi izleyicileri de da güzel bir gün geçirmenin mutluluğuyla evlerine dönerler.

Bugün yapılan deve güreşleri, elde edilen geliri okul, cami, spor sahası, spor kulübü, sağlık ocağı, yol vb. yararına kullanılmak üzere genellikle belediyeler ve dernekler aracılığıyla düzenlenmektedir.

Yörük kültüründen beslenerek yapılan bu güreşler yıllardır halkın kültürel bir eğlencesi haline gelmiştir.  Her şeyden önce develerin birbirleri ile mücadelesi “dövüş” değil “güreş”tir. Geleneksel kuralların temelinde ise güreşen iki hayvanın zarar görmemesi yer almaktadır. Bu çerçevede yapılan deve güreşleri, dünyada bu alanda yapılan faaliyetler içinde farklı bir yere sahiptir.         

.