Son dönemlerde sıklıkla karşılaştığımız spor müsabakalarında çıkan arbedelerin bir yenisi de; bu gece Göztepe-Altay derbisinde, spor etiğine yakışmayan olaylar ile gerçekleşti.

Taraftarlardan birinin sahaya inerek Altay kalecisi Ozan Evrim ÖZENÇ’in yaralanmasına sebep olduğu olayda, her iki takım futbolcularının ve yöneticilerinin de yaşanan arbedeye dahil olduğu, seyircilerin karşılıklı tribünlerden birbirlerine fişek attığı ve yaralananlar arasında çocukların da olduğu haberleri basında yer alıyor.

Gerek seyircilerin gerekse futbol camiasının hukuka aykırı bu hareketlerinin ceza hukukunda ve spor disiplin hukukunda muhakkak ki bir karşılığı olacaktır. Meydana gelen/geldiği düşünülen eylemlere ceza hukuku ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun perspektifinden bakalım.

Bayrak sopalarının, işaret fişeklerinin adeta havada uçtuğu ortamda seyircilerin, hedef aldıkları gerçek veya tüzel kişinin manevi şahsiyetine hakaret suçuna mahal verebilecek söylemlerde bulunabileceği aşikardır. TCK’nın 125. maddesinde hakaret suçunun cezası üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası şeklinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin 3. fıkrasının b bendi ise suçun kişinin futbol takımı gibi sosyal değerlerine yönelmesi ve maç alanı gibi bir ortamda alenen işlenmesi halinde cezanın arttırılacağı düzenlenmişse de hakaret suçu CMK m.253 gereği uzlaştırma kapsamında kalacaktır.

Suç teşkil edebilecek bir diğer eylem ise sahaya, karşı tribüne atılan bir cismin bir kişiye isabet etmesi neticesinde yaralanmasına sebebiyet verilmesi veya kişinin doğrudan bayrak direği gibi yaralamaya müsait aletlerle saldırıya uğraması müessir fiile sebep olabilecektir. Hal böyleyken TCK’da kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecektir. Üstelik yaralama fiili; kişide basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede neticelere sebep olursa ya da yaralanan beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak biri mesela çocuk olursa faile verilecek cezada arttırım yoluna gidilecek ve suç şikayete tabi olmaktan çıkacaktır.

Suçun şikayete tabi olma koşulunu kaldıran bir diğer hüküm ise 6222 sk m.17 hükmüdür. Spor alanlarında kasten yaralama suçunun veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde şikayet şartı aranmaksızın TCK’nın ilgili maddelerine göre verilecek ceza yarı oranında artırılacak ve spor alanlarındaki eşyalar mala zarar verme suçu bakımından kamu malı niteliğinde kabul edilecektir. Üstelik kanun meydana gelen bu zararın tazmininde taraftarı ve bağlı bulunduğu kulübü müteselsil sorumlu tutmuştur.

Taraftarların birbirlerine işaret fişeği fırlatması ise işaret fişeğinin patlayıcı bir madde olması sebebiyle ceza hukukunu ilgilendirmektedir. TCK’nın 170 ve 174. maddeleri uyarınca patlayıcı madde ile kişilerin genel güvenliğini kasten tehlikeye sokan kişi üç yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecektir. Nitekim işaret fişeği 6222 sayılı kanunun 12.maddesi gereği stadyuma sokulması yasak maddelerdendir. Ceza kanununda sıkı şartlara bağlanmış “arama” koruma tedbiri spor müsabakalarının güvenliğini temin söz konusu olduğunda oldukça esnetilmiş, kolluk güçlerine arama yetkileri öncül olarak tanınmıştır. Yasak maddelerin stada sokulması ve spor müsabakasının düzenini bozacak şekilde kullanılması; daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç meydana gelmediği müddetçe -örneğin kişinin neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralanmasına sebebiyet verilmesi- beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmıştır.

6222 sayılı kanuna göre ise yasak maddelerin yalnızca stada sokulması dahi iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaya sebebiyet vermektedir. (m.13/2)

Taraftarlar, yukarıda açıklamaya çalıştığımız eylemleri gerçekleştirirken kimliklerini gizleyecek şekilde yüzlerini kapatırlarsa cezalarında arttırım yoluna gidilecektir.

Bahsi geçen suçlardan mahkumiyet halinde ise kişi; spor kulüplerinin, federasyonların ve bünyesinde sportif faaliyetler icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan ve bir koruma tedbiri olarak derhal spor müsabakalarını seyirden yasaklanacaktır.

Hem ceza hukuku bakımından sorumluluk doğurabilecek hem de idari ve disiplin yaptırımları ile karşı karşıya bırakabilecek bu tür eylemlerden arınmış; sporcuların zeki, çevik ve ahlaklı karşılaşmalarının tadına varılan müsabakalar izlemeyi ümit ediyoruz.