Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi doktora ve uzmanlık öğrencileri, 10 Ağustos 2022 günü, Fakülte Dekanlığı’ndan kendilerine iletilen bir evrakla şaşkınlık yaşadılar.

Konu açıklamasının “görev süreleri hakkında” olduğu bu evrakta, 5 Temmuz 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7417 sayılı “Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 32.maddesi gereği, “fakülte araştırma görevlisi kadrolarında görev yapan diş hekimliği uzmanlık öğrencilerinin görev sürelerinin uzmanlık eğitimini bitirme sınavında başarılı oldukları tarihten itibaren 1 yıl süre ile uzatıldığı” yazıyordu.

Bu sene uzmanlık eğitimini tamamlayacak öğrenciler, gerek İzmir içinde gerek farklı il ve ilçelerde, bu Kanun’un yürürlüğe gireceğinden habersiz şekilde, aylardır, mezuniyet sonrası uzman hekim olarak çalışmak için klinik hekimleriyle görüşmeler yapıyorlar. Kimisi kendi kliniğini açacak olmanın planlarını yapıyor; hatta bir kısmı, kliniğini kuracağı işyerini kiralamış veya satın almış bile. Farklı il veya ilçelere gidecek olanlar, gidecekleri yerlerde barınma ihtiyaçlarını karşılamak için ev arıyorlar. Geleceğini kurma çağında olan genç uzman hekim adayları içinde, evlilik hazırlıklarına başlamak için uzmanlık eğitimlerinin bitmesini bekleyerek, bu sene nikah tarihi alanlar var.

Bu kanundan bu evrak ile yeni haberdar olan öğrenciler, gelecek planları alt üst olmuş şekilde, dekanlıklarından detaylı bir açıklama bekliyorlar; çünkü 7417 sayılı Kanun’un 32.maddesini incelediklerinde soru işaretleriyle başbaşa kalıyorlar. Kanun maddesi şu şekilde:

“2547 sayılı Kanunun ek 38 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “%20’si” ibaresi “%30’u” şeklinde, ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi hükümlerine göre araştırma görevlisi kadrolarına atanıp, doktora veya diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık ya da sanatta yeterlik eğitimini tamamlamış olanların kadro ile ilişikleri bir yıl uzatılır. Bir yıllık sürenin sonunda kadrosunun bulunduğu yükseköğretim kurumunun performansa dayalı kriterlerini sağlayan araştırma görevlilerinin kadrosu bir yıl daha devam ettirilebilir. Bu sürelerin sonunda araştırma görevlilerinin kadro ile ilişikleri kendiliğinden kesilir. 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında atanıp tezli yüksek lisans eğitimini tamamlamış olanların araştırma görevlisi kadrolarıyla ilişikleri en fazla altı ay süreyle daha devam eder. Altı aylık süre içerisinde devlet yükseköğretim kurumlarında alanıyla ilgili doktora veya sanatta yeterlik eğitimine başlamayanların araştırma görevlisi kadrolarıyla ilişikleri kendiliğinden kesilir.”

Maddede bahsedilen 2547 sayılı Kanun’un 50/1-d maddesi ise şu şekilde: “Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna da atanabilirler.” Bu kanun maddelerini ve ilgili kanunları birlikte yorumladığımızda şu anlaşılıyor: lisans üstü öğretim yapan öğrenciler (yükseköğretim kurumlarında yüksek lisans, veteriner hekimlikte uzmanlık, doktora ya da tıpta, doktora öğrenimine eşdeğer olarak uzmanlık öğrenimi yapan öğrenciler), 1 yılla sınırlı olmak üzere, araştırma görevlisi kadrosuna atanabilirler.

Araştırma görevlisi kadrosuna atanan bu öğrenciler,

• Doktora eğitimini,

• Diş hekimliği, eczacılık ve veteriner hekimlik uzmanlık eğitimini,

• Sanatta yeterlilik eğitimini,

tamamlamış ise, kadro ile ilişikleri 1 yıl uzatılır.

1 yıllık uzama süresinin sonunda, araştırma görevlisi kadrosuna atanan bu öğrenciler, kadrolarının bulunduğu yüksek öğretim kurumunun performansa dayalı kriterlerini sağlarlarsa, kadro ile ilişikleri 1 yıl daha devam ettirilerbilir.

Bu sürelerin sonunda ilişik kendiliğinden kesilir.

Bu madde açıklamalarının yanında, öğrencilerin en çok merak ettikleri husus, bu kanun değişikliğinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uzmanlık/doktora eğitimine başlayacak öğrencilerini bağlamakla beraber kendilerini de bağlayıp bağlamayacağı hususudur. Kanun maddelerinde, maddelerin hangi öğrenciler için bağlayıcı olup olmadığına dair veya ne zamandan itibaren yürürlüğe gireceğine dair bir açıklama yer almıyor.

Kanunlar, yürürlüğe girmesi için ayrıca bir tarih belirlenmediği takdirde, Resmi Gazete’de yayınlandığı gün yürürlüğe girer. Kanun, 1 Temmuz 2022’de yürürlüğe girerek, 1 Temmuz 2022 ve sonrası tarihlerde uzmanlık/doktora eğitimini tamamlayacak lisans üstü öğrencilerini bağlamaktadır.

Bu kanunun yayınlanmasıyla yaşanan sorunun temelinde, bu kanun değişikliğinin, hayatlarında doğrudan değişiklikler yaşanmasına sebep olan kişilerle istişare edilmeden, alanında uzman kişilerden görüşler alınmadan, ilgili kişilere öncesinde bildirimde bulunulmadan yapılması ve uygulanmasıdır. Her yükseköğretim kurumundan bir veya birkaç öğrenci temsilcisi seçilerek, bu kişilere birkaç ay öncesinden bildirimde bulunularak, öğrenci arkadaşlarından fikir edinmeleri istense; bu fikirleri bölüm hocaları, dekanları ve hatta rektörleri ile istişare ederek raporlayabilseler; ilgili kanun değişikliği bu raporlarda yer alan bilgi ve öneriler baz alınarak yapılsa, kanun yapıcılardan kanunun üzerinde uygulandığı kişilere kadar herkesin daha memnun olacağı öngörülebiliyor.

Bunlar sadece ütopyalarımızda yer alacak şeyler değil. Kanun koyucular “yaptık, oldu, uyun”culuktan vazgeçtiği takdirde, bu mağduriyetler sona erecek veya sona ermese bile minimuma inecektir.

Kanun koyucular, yöneticiler ve halkın sağlıklı iletişim kurarak, istişare ederek, taleplerini doğru bir şekilde ileterek, yaşanması muhtemel mağduriyetlerin en aza indirilerek hareket edildiği, demokrasinin gereği olarak, hep birlikte kararlar alabildiği günlere...