Öyle bir geçiş süreci yaşanıyor ki..... herkezin kafası allak bullak...Entegreler yanık!

Bir yanda ekonomik buhran süreci yaşayıp alışık olmadığımız rakamlarla cebelleşirken  bir yanda siyasal bir  dönüşüm, yenilenme, yapılanma durumları hemen hemen her  il ve ilçe de boy gösteriyor. Bu süreçte Torbalı'da  yerel iktidar da ise tam bir kaos yaşanıyor. Köklü değişim sinyalleri elbette ilçe de Cumhuriyet Halk Partisinden geliyor. Aynı değişim sinyallerinin  Torbalı'nın diğer güçlü partisi Akparti de olmadığını ve şuan için bunu konuşmanın da yersiz olduğunu düşünüyorum. Akparti teşkilat yapılanmasının taşları sapa sağlam yerinde duruyor. Ben bunu başta bir lider, komutan olmasına bağlıyorum. 

M.ATİLLA KAYA FARKI HİSSEDİLİYOR!
‌Akparti Torbalı İlçe Teşkilat yapılanması da bir çok kez değişimlere maruz kaldı. Yeni yöneticiler, yeni isimler teşkilat içerisinde yerini aldı. Bir çok ilçe başkanı ile yola tam gaz, gürültü ve patırtı olmadan kuruluş gününden bu yana devam edildi. O kuruluş gününden bu yana tek bir isim liderliği ilçe de olmadığı zamanlarda  dahi  gölge gibi üstlendi. Türkiye sorunları, İzmir'in sorunları ve  gelişimiyle alakalı çalışmalarla haşır neşir olurken bile ilçe teşkilatından elini ayağını hiç çekmedi. Hatta sadece Torbalı İlçe Teşkilatı ve Akparti üyelerinin sorunlarının ötesinde bir çok Cumhuriyet Halk Partili olarak bilinen vatandaşların, hatta parti yöneticilerinin işlerini dahi halletti. Parti gözetmeksizin Torbalı'da yaşan her kesimin bire bir meseleleriyle elinden geldiğince uğraştı.  Tabiki TBMM Divan Kurulu Üyesi, Akparti İzmir Milletvekili Torbalı'nın evladı Mahmut Atilla Kaya'dan bahsediyorum. Tartışmasız partisi kurulduğu günden bu yana liderliği, komutanlığı hiç bırakmadı. İlçe siyasetinde liderliğin ne kadar önemli olduğunu teşkilatların sağlıklı işlemesinde  ve sorunların çözülmesinde öncülüğün ve denge unsuru olmanın ne kadar kıymetli olduğunu izledik ve hala bunu net bir şekilde görüyoruz. 

CHP TORBALI'DA YENİ DÖNEM
Gelelim Cumhuriyet Halk Partisi Torbalı ilçe örgütüneee...
Merhum Belediye Başkanı R.İsmail Uygur'un vefatının ardından sular parti örgütünde hiç durulmadı desek yeri var.  Parti içi karışıklık lider arayışı içerisinde olan her partide mutlaka olmuştur. Bunun örneklerine Türkiye'de sıklıkla rastladık.  Yaşanılan sancılı süreç,kaos ve  örgüt içi köklü değişim talebi 10-15 yıllık bir alt yapıya dayanıyor. Kazanın altındaki ateşin yanması bu kadar eski yani.   Cumhuriyet Halk Partisi ilçe örgütünde sıkıntılar hiç bitmedi Merhum R.İsmail Uygur hayatta iken başladı ama çok dillendirilemedi.  Merhum Uygur kararlı ve örgüt üst yapısı kurallarına aykırı dahi olsa kafasına bir şey koyduysa onu fikrinden geri kimse  çeviremezdi. Yeri geldimi genel merkezi bile tınlamazdı Uygur. Onun kendi kuralları ve bir siyasi felsefesi vardı. Kimine göre doğru, kimine göre  yanlış da olsa  bir duruşu vardı. 

PRF DR.ÖZKAN YILDIZ'A ELÇİ GÖREVİ
Çok taze bir örnek vereceğim daha geçenlerde yaşandı. Merhum Uygur hani bizim meşhur Profösörü başkanlığı döneminde Karakuyu'ya sürgün etmişti. Belediye içerisinde, kamuoyunda ve medya da bu haberleri gördük, dinledik. Onunla anlaşamıyordu. Ancak dün başkan Uygur'un Karakuyu'ya sürgün gönderdiği Profösör Dr. Özkan Yıldız Belediye Başkanı Mithat Tekin ile CHP Genel Merkezinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile poz verirken görüldü. Yani demem o ki Uygur'un uzaklaştırmaya çalıştığı, gözünün önünde  bile görmek istemediği söylenilen biri Genel Merkez ile arada köprü görevi görüyor. Belkide Mithat Tekin için tutunacak tek dal olarak da  değerlendirilebilir. 
Özetle CHP Torbalı ciddi bir lider arayışı içerisinde, çünkü o kurumsalımsı yapılanmanın tüm ayarları Uygur'un vefatıyla bozuldu. Peki tek lider neden Uygur olarak görüldü. Neden ismi  partisinin üzerinde oldu.
 CHP Torbalı'nın TBMM XXII. dönemde İzmir Milletvekilliği yapmış Kuşçuburun'lu Torbalı'nın yerlisi bir ismi Sedat Uzunbay'ın siyasete erken veda etmesi üzerine başka hiç bir ismin sivrilmesi, gündeme gelmesi söz konusu dahi olamadı. CHP Torbalı kendi içerisinde kapalı bir yapılanmayı tercih ederek senelerce Uygur'un ürettiği politikalar ve onun ismi üzerinde  ayakta durabildi. Sadece Belediye ekseninde bir siyaset anlayışı güdüldü. Yaklasık 20 yıllık geçmiş seçim sonuçlarına bakıldığında ise CHP Torbalı hep başarısız ve zayıf olan taraf olarak kaldı. 
Yeri doldurulamayacak bir imaj kurgusu ile örgüt değil hep Uygur konuşuldu ve bu örgüte korkunç bir zarar verdi.  Sonrasında ise geride kalan ekip  hep  Belediyedeki yerlerini sağlamlaştırmak Uygur ismini kullandı. Bu durum  ismine daha fazla zarar vermeye başladı. Oysa Torbalı onu başarılı bir belediye başkanı olarak hatırlamalıydı. 
Bunlar gerçekler aksini iddia eden olursa saygı kuralları içerisinde konuşalım, tartışalım. 

SEFER İPEKLİ'DEN REST
Uygur'un ekibinde ve birlikte yol yürüdüğü milletvekilliği hedefi olan tek isim Sefer İpekli oldu. Sefer İpekli Uygur'un gerçek anlamda yakın yol arkadaşı ve destekçisi oldu. İki kez milletvekilliği seçimlerinde olmayacak sıralara koyulması sebebiyle seçimlerde istediği sonucu bir türlü elde edemedi. Keşke başarılı olmuş olsa ilçemiz iki vekille temsil edilseydi ama olmadı. Uygur'un vefatından sonra İpekli belediye içerisindeki yapılanmadan ciddi anlamda rahatsız oldu. Kontrolün artık yerel siyasetten çıkıp il ve genel merkez güdümlü yönlendirilmesi ve yönetilmesi onu rahatsız etti bu alışılmış Uygur siyasi felsefesine aykırıydı.  Belediye de işler tam anlamıyla sarpa sarmıştı. Her kafadan çıkan ses ve kontrolden çıkmanın rahatsızlığı ile örgüt içi yeni yapılanma oluşumuna katıldı. Belediyede çok başlı ve anlamsız  otokontrol ve yukarıdan müdahaleler karşısında rotasını yeni yapılanmaya çevirdi. 
Örgüt ayakta kalmalı ve toparlanmalıydı. Artık Uygur yoktu. İlçe Başkanı Övünç Demir ile birlikte mücadeleye, siyasi serüvenine devam edecekti. İpekli Uygur'dan sonra ilçe siyasetinde en çok konuşulan ilk 10 isimden biridir. Bunu herkez kabul etmiştir. Örgüt içerisinde  maddi ve manevi emek sarfedilen bir geçmişe sahiptir. Siyasi tecrübesini ise  konuşmaya hiç gerek yok. Hafta sonu gerçekleştirilen CHP ilçe kongresinde yaptığı konuşma ile bir çok kişi gibi  beni de oldukça şaşırttı. Böyle bir siyasi tecrübeye sahip bir siyasetçinin kongrede karşısında belediye başkanı var iken birini başkan adayı ilan etmesi hiç alışık olmadığımız bir diyalog. Belkide bir baş kaldırı! neşter! onu tabiki biz bilemeyiz. Neler yaşandığını, süreçleri, olumsuzluklara olan tepkiyi belkide isyan olarak sadece bu şekilde dile getirdi. Bu da olasılıklar arasında elbet. Herşeyin ulu orta dile getirilemediği bir konjektürde verilebilecek en güzel tepki belkide.  Bizler dışarıdan böyle değerlendirsekte ona bunu sormak gerek, onu da bir dinlemek gerek. Neler, neler söyleyecekte belkide sadece bu söylemle neşteri vurdu, isyanını dile getirdi.  Tabi bu konuşma birilerine hemen malzeme verdi. Mevcut belediye kurmayları  apar topar Ankara'ya gitti. Orada ne olduğunu neler konuşulduğunu biz sadece kurumsal bir sosyal medya paylaşımı ile öğreniyoruz. Her ne kadar kulisler kongre videolarının özellikle yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısına servis edildiğini aktarsa da gerçeklik payını bilemeyiz. Dedik ya kapalı kutu. Mantık ise şunu söylüyor. 4.5 yılda yapilamamış hiç bir proje yok iken bir pazaryeri projesi sunumu için gitmiş olamazlar. 

DEMİR'DEN HAKKI POLAT STRATEJİSİ
Yeni ilçe başkanı seçilen Hakkı Polat'a da başarılar dileyelim. Hayırlı uğurlu olsun. Hepimiz için sürpriz bir isim oldu. Övünç Demir ve danışman kadrosu onun yerine geçecek ismi  çok stratejik bir planlamayla koltuğa oturtmalıydı. Genel merkez tarafından kabul edilmesi kolay, belirli başlı kriterleri tek tek tespit ederek Hakkı Polat üzerinde karara varıldığı görüldü. Ben  meshepsel ayrımcılığı asla yapmam sakın sakın yanlış anlaşılmasın  herkez inançlarında özgürdür ve saygı duyarım. Sadece siyasi bir kimlik olduğu zaman kamuoyunun söylemlerini ve tespitlerini de harmanlayarak fikirlerimi beyan ederim.  Başımın üstünde yeri vardır. Alevi kökenli bir ilçe başkanı tercihini Genel Merkeze ve Kılıçdaroğlu'na sunulmuş bir zeytin dalı olarak görüyorum. Zira Övünç Demir'in Genel Merkez nezninde siyasi sicil dosyasında Kılıçdaroğlu'na muhalif Onursal Adıgüzel handikapı olduğu bir gerçek. Bu onun belediye başkan adaylığı sürecinde için ciddi bir barikat. Bu barikatı uzattığı zeytin dalı ile aşabilecekmi hep birlikte yakın zamanda göreceğiz. Olası bir Genel Başkan değişimi ile önünün açık olduğu da tahminler arasında. 
CHP Torbalı'da sular ne zaman durulur onu kestirmek zor ama  isim eksenli gidildiği sürece kolay kolay toparlanamaz gibi görülüyor. 
Saygılar ve sevgilerle...