Bir çoğumuz bu ismi ilk defa duyuyoruz. Bir çoğumuzun inananlardan, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi için bedel ödeyen, o güzel insanlardan nereden haberi olacak ki!

Hele bir de karşı-öteki cephedense oh iyi olmuş, bana ne der sallarız.

Bizim gündemlerimiz hep tavan, sıra gelmez tanımaya böyle insanları...

Ah o pembe dizilerimiz yok mu, biraz Brezilya kahvesi ,

biraz Dallas viskisi tadında….. Hele sıra dışı süslü püslü magazin çılgınlıkları….

Meşhur ANLI hanım efendi’nin o nefes kesen,

yarım kilo tuzlu çekirdek yedirten  programlarından sıramı gelir ki!

Haberlerimiz de her gün kadın cinayetlerinden sıra mı gelir azizim…

Aman boş ver, salla gitsin bizim takımın derbi maçı var yarın oranı da 3.85 !

İzmir’den duyurayım ben de Stephane Blet

Avrupa’da Şüpheli bir şekilde Balkondan d-ü-ş-e-r-e-k hayatını kaybetti.

Sanat için sanat değil, toplum için sanat anlayışı olan Dünya’ca ünlü Fransız bir piyanist BLET…

İnandığı değerler uğrunda mücadele etmekten hiç geri kalmayan isimsizlerden aslında.

Doğru veya yanlış, savunduğu fikirler ve mücadelesi

 karşısına güçlü ve tehlikeli gruplar çıkardı ama o yine dik durmaktan vaz geçmedi.

BLET dünyaca ünlü bir piyanist olmasına rağmen

 mütevazi, insancıl ve yardım sever bir sanatçı. Kendisi ile birlikte bir çok projede yer almış,

Birlikte çalışma fırsatı bulmuş Uluslararası İlişkiler Uzmanı

Öznur Küçüker Sirene şöyle anlatıyor BLET’i ‘ Stephane ile uzun yıllar önce tanıştım. Türkiye’yi Fransa’da tanıtmayı amaçlayan Rad Action isimli bir haber sitesi kurmaya karar vermiştim. Bunun için Türkiye aşığı olduğunu bildiğim Dünya’ca ünlü Fransız piyanist ile görüşüp projeme destek olmasını istedim.

Türkiye’yi gerçekten çok seviyordu ve Türkçesi muhteşemdi. Projeme destek olacağını söyledi ve

haber sitemin açılış gecesinde gelip konser verdi. Geceye katılan her kez ile dost oldu. Fikirleri ile sistem karşıtı biriydi. Siyonizm, masonluk ile gözü kara mücadele ediyordu. Birçok terör örgütünün hedef listesindeydi ve tehdit alıyordu. Filistin meselesinin farkındalığı için birçok konser veriyordu.

Türkiye’yi tanıtmak için birçok sanatçıyı ülkemize davet etti. Bizim bazı sanatçılarımız ülkeyi yerden yere vurur iken, o Türk ve Osmanlı musikini dünyaya tanıtmak için 12 Osmanlı-Türk rapsodisi

besteledi. Stephane Fransa’daki Türk Dernekleri’nde Türkiye-Fransa ilişkilerinin en gergin olduğu,

Türkiye’nin Suriye’deki askeri harekatlarına Avrupa’nın karşı olduğu dönemlerde bile şehit askerlerimiz için konserler düzenledi. Bu durum giderek birilerini fena kızdırıyordu. Sosyal medya ve youtube kanalları sürekli kapatılmaya başlanmıştı. Türkiye’de bile bazı çevrelerin Stephane , Erdoğan destekçisi diye  konserlerini engellediğini biliyorum. Stephane bir süre sonra konser veremez oldu. Dünya’da belki de 1000 yılda bir gelecek böyle bir yeteneğe sahip olmasına rağmen Fransa devleti ona takdim ettiği nişanı geri aldı. Stephane toplumdan soyutlandı ve sanatını icra edemez hale geldi. Stephane’nin annesi bile tehditler almaya başladı ama o son nefesine kadar mücadelesinden vazgeçmedi. Stephane Blet ve ünlü Fransız komedyen Dieudonne, benzer sebeplerden dolayı İstanbul’a yerleşeceklerdi. Önemli sanat projelerine imza atmak için kolları sıvadılar. İstanbul’u özgür düşünce ve sanat merkezi haline getirmekti amaçları. Stephane, Türkiye’yi müdafaa ettiği için çok ciddi bedeller ödedi. Hiç ‘’kendi’’ olmaktan vazgeçmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok seviyordu ve her ortamda onu korkusuzca savundu. Umarım ismi İstanbul’da sevdiği bir yere veya hayalindeki gibi uluslararası bir sanat merkezine verilir’’…

Hakkında sayfalarca yazı yazılacak bir sanatçı için bu kadar kısa kesmek beni üzmüş olsa da onun hikayesinin kitaplarda bir gün anlatılacağını adım gibi biliyorum. Bedel ödeyenler asla unutulmaz.

Dini, Dili, Irkı ne olursa olsun unutulmaz.

Kimler, kimler gelip göçtü bu orta doğu coğrafyasından, ne mücadeleler, ne gizli savaşlar…

Petrol, para ve dini İnançlar için ne isimsiz canlar yok oldu ortalıktan. Susturulmadı mı yazı yazan kalemler, başı ezilmedi mi gencecik fidanların.  Sen, ben kavgaları ile narkoz yemişiz biz ….

Stephane’lere selam olsun. Selam olsun hep ‘’kendi’’ olanlara. Dik durup, bedeli ne olursa olsun bildiğinden şaşmayıp inandığı gibi yaşayanlara……

İzmir’den, aydınlığın ve ışığın şehrinden. Saygıyla anıyorum seni Stephane Blet…Ruhun Şad olsun.