Yeni bir yıl, yeni bir yaş, yeni umutlar, yeni resetler, tıpkı her sene kuruyan bir ağaç dalından yeşeren, yeni bir filiz gibi süregelen yaşamsal döngülerimiz.

Bir gecede tazelediğimiz, güzel ümitler beslediğimiz, tüm yaşadığımız kötü anları geride bırakıp bir formatlanma zamanı. Her son yeni bir başlangıç. Saat tam 24:00 de bastık yine düğmeye, ektik yine sevgi tohumlarını evrene. Tam 24:00 te kapattık kapıları kötülüklerin ve olumsuzlukların üzerine, sonrasında açtık yine kapılarımızı sevgiye, umuda, aydınlık yarınlarımıza…

   İyiliklere açılan tüm kapılarınızdan, o muhteşem enerjinin içeriye girmesi dileklerimle yeni yılınızı yürekten kutluyorum. Siz, eşiniz, çocuklarınız, torunlarınız ve tüm dostlarınıza sağlıklı, huzurlu, ferah, bereketli bir geçiş süreci olsun yeni yılınız. Evinizdeki perdenizi araladığınızda göreceğiniz güneş ve o kış gününde karabulutların içinden yağan yağmurun arkasından çıkan rengarenk gökkuşakları ruhunuza renk versin, güzel olsun yarınlarınız. Karanlıklar uzak olsun hanelerinizden. Gayret eksik olmasın hayatınızdan, üretebilmek için mücadele ateşiniz hep har olsun içinizde. 2021’e yüreğimize dokunan sayısız acılarla, hüzünlerle veda ettik, en sevdiklerini uğurladı sonsuzluğa bir çoğumuz. Kimi çok sevindi, kimi çok üzüldü ve yoruldu geçtiğimiz yılda. Oysa bugün dünden, yarın bugünden, her yeni yıl bir evvelkinden daha iyi olacaktı, çok daha iyi. Biz böyle öğrenmiştik geçen ve gelecek zamanın değerini.

    Daha yeni yılın ilk sabah kahvaltısında açtığımız televizyon ve radyolarımızda başladı bile karamsar ve negatif senaryoları. Gülerek yüzümüze yandaş spikerler, sosyal medya trolleri en ilginç sloganları ile algılarını yüklemeye başladılar bile beyinlerimize.  Uyanmamıza, uyandığımızda günaydın bile dememize izin vermeden saldırıyorlar özlerimize. Sabah sabah daha yeşil ışık yanmadan basıyor kornaya zorbalar. Bir çocuğa sulanıyor pislik yobaz, hiç soluklanmadan biletmiş bile bıçaklarını kadın katilleri. Yüklenmiş milyon dolarlık jetlerine bombalar bol yıldızlı çubuklu bayraklıların. Yapıldı çoktan yenisi virüsün laboratuvarlarda, azaltmak için dünya nüfusunu. Küresel sermayenin aşısı çekildi şırıngalara, yüklenmek için insan bedenlerine. Biz bambaşka bir dünya olacağının umutlarını tazelerken boş durmadı insanın düşmanları.

    Dünyayı yöneten devlerin uzun vade yüz yıllık planları olduğunu hepimiz az çok biliriz, kim bilir kaçıncı yılına girdik hedeflerine varmalarının, kim bilir o devlerin 100 yıllık planlarının neresindeyiz. Biz Türk mutfağı kültürümüzün bilmem kaçıncı yılında patates, soğan, tencere, tava yangınları, kavgaları ile haşır neşir olurken, dünya devleri planlarının tıkır tıkır işlemesinin sevincini yaşıyorlardır her halde. Plan işliyor tıkır tıkır. Onların 100 yıllık uzun vade planlarının çark dişlisi biz olmayacağız elbette, elbette çanak tutmayacağız onların zarlarına. Biz çalışacağız, biz üreteceğiz, her şeyden önemlisi ve değerlisi biz insan olmayı başaracağız… İnsan gibi yaşayacağız.  Biz güçlü olacağız, biz güçlü duracağız.

Sağlıcakla kalın….